Popüler Yayınlar

14 Mart 2012 Çarşamba

Mustafa Kemal ATATÜRK’ün Ulusçuluğu


            Bir toplumun ulus olabilmesi için birlikte yaşanmış bir tarihe , belirli gelenek ve göreneklere , adetlere ve duygu birliğine ve tabiki ortak bir dile sahip olması gerekir. Ulus genellikle aynı toprak üzerinde yaşayan insan topluluğudur.

Bir toplumun kendisini ulus yapan ve birleştiren tarih , dil , kültür bağlarından ötürü bir toplum oluşturma , bağımsız bir devlet olma istemine ulusçuluk denir.

Mustafa Kemal ATATÜRK’ün ulusçuluğu ;

Atatürk Türkiye Türkiye sınırları içinde yaşayan Türkiye halkını TÜRK ULUSU olarak kabul eder.Türkiyelilik veya Türkiye halkları gibi kelimelere asla yer yoktur.Ülkede yaşayan etnik kökeni veya dini ne olursa olsun herkes Türk’tür.Atatürkün “Ne Mutlu Türküm Diyene“ sözünden kast ettiği Türk ulusunu oluşturan bireylerin kökeninin Türk soyundan olması gerektiği değil , genelleme yaparak genellikle Türk soyundan olan kişilerin oluşturduğu ulus anlamına gelir.Eşit vatandaşlık hukuku çerçevesinde ülkenin tüm vatandaşları Türklük üst kültürü kimliğinde bütünleşmesi Atatürkün ulusçuluğunun özünü belirtir.

Atatürk , Samsuna giderken aklındaki “Milli Mukavemet” fikriyle gitmiştir. Bölgedeki rumların Türklere yaşattığı sıkıntılara bir son vermek için Türklük bilinciyle bir birlik oluşturmak Samsundaki en büyük amacıydı.Erzurum kongresinde alınan kararlarıda ulusçuluk penceresinden ele alırsak yapılmak istenenin “Her türlü yabancı işgaline karşı Türk milletinin hep birlikte direniş ve savunmaya geçmesi” idi.Bireylerin düşman işgaline karşı gelebilmesinin tek yolu ulus bilinciyle bir bütün olarak hareket edip, ülkeleri için ulus bilinciyle çalışmalarıydı.Atatürkün Türk Ulusuna yerleştirdiği bilinçte buydu.Bu bilinç sayesinde Türk ulusu , Osmanlının hasta adamı olmaktan kurtulmuş , ulus devlet kimliğine kavuşmuş, iç ve dış tüm tehtidleri yok etmiş ve yeni bir Cumhuriyet kurmuştur.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder